Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Dün itibarıyla Rakka operasyonunun başladığını, operasyonun esas amacının DEAŞ'ı Rakka'da çevrelemek olduğunu belirten Kurtulmuş, ABD'li yetkililerin de bu ifadeyi kullandığını, buradaki bütün hassasiyetleri dile getirdiklerini söyledi.
Rakka, Halep ve Musul'un bu şehirlerde yaşayan halka ait olduğunu, bu şehirlerin demografik yapısını değiştirmenin hiçbir şekilde bölgede barışın sağlanmasına katkı vermeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bunun için titizlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son günlerde Türkiye'nin sınır bölgesine yapmış olduğu askeri sevkiyat, Türkiye'nin olası tedbirleri çerçevesinde atılmış olan bir adımdır. Onun için Rakka'nın, tamamı Arap olan bir kentin, Arap olmayan unsurlar tarafından ele geçirilmesi ve onlar tarafından yönetilmesinin, herhangi bir şekilde bölge barışına katkıda bulunmayacağını ifade etmek isteriz. Benzer şekilde Telafer ya da Sincan'ın Haşdi Şabi unsurları tarafından işgal edilmesi ya da bu unsurlar tarafından bu şehirlere hakim olunmasının bölge barışına hiçbir katkısının olmayacağını, aksine bölgede barıştan uzaklaşılmasına sebep olacağını ifade etmek istiyoruz."
"El Bab'a 12 kilometre kadar gelindi"
El Bab'a 12 kilometre kadar gelindiğini açıklayan Kurtulmuş, "Fırat Kalkanı operasyonu Suriye'de önemli bir operasyondur. 75'inci güne gelinmiştir. 173 köy DEAŞ'tan temizlenmiştir. El Bab'a yaklaşık 12 kilometre mesafeye kadar gelinmiştir. Son günlerde Türkiye'nin sınır bölgesine yapmış olduğu askeri sevkiyat, Türkiye'nin olası tedbirleri çerçevesinde atılmış olan bir adımdır. Onun için Rakka'nın, tamamı Arap olan bir kentin, Arap olmayan unsurlar tarafından ele geçirilmesi ve onlar tarafından yönetilmesinin, herhangi bir şekilde bölge barışına katkıda bulunmayacağını ifade etmek isteriz" diye konuştu.
"Münbiç'in bir an evvel PYD tarafından boşaltılı"
Türkiye'nin Münbiç konusundaki kararlılığının sürdüğüne işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Münbiç konusundaki kararlılığımız dün itibarıyla Türkiye'yi ziyaret eden ABD Genelkurmay Başkanı'na açıklıkla ifade edilmiş, en baştan verilen sözler gereği, Münbiç'in bir an evvel PYD tarafından tamamıyla boşaltılmasının önemi dikkatle ifade edilmiştir. Bu çerçevede Türkiye hem Münbiç konusundaki hazırlıklarını tamamladığı, Münbiç'in şu ya da bu şekilde PYD'den temizlenmesinin Türkiye'nin stratejik önceliklerinden birisi olduğu da bu görüşmelerde gündeme getirilmiştir. Benzer şekilde, El Bab operasyonundaki ısrarımız da hatırlatılmıştır. Burada da başka bir gelişmenin olmaması için ilgili muhataba gerekli konular sunulmuştur."
"PKK'nın yükünü hafifletme yolundaki çabaları anlamak mümkün değil"
Diyarbakır'da 4 Kasım Cuma günü gerçekleştirilen bombalı saldırı ile ilgili de konuşan Kurtulmuş, olayın ortaya çıkması kadar olaydan sonra ortaya konmaya çalışılan iddiaların da Türkiye'nin ne kadar büyük bir saldırı altında olduğunu göstermesi bakımından önemli olduğuna dikkati çekti.
Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"Olayın hemen arkasından Diyarbakır Valiliği'nin yapmış olduğu açıklamayla ve telsiz konuşmalarıyla 'Kemal' kod adlı bir terörist üzerinden bu işin yapıldığına ilişkin bilgiler teyit edildi. Diyarbakır Valiliği'nin açıklamasının üzerinden de PKK’nın kollarından birisi olan TAK tarafından bu operasyonun yapıldığı teyit edildi. Mesele açıktır. Açıklamayı hem başka bir site üzerinden hem de kendi sitesi üzerinden duyuran TAK’ın bu sahiplenmesiyle ve dinlemelerde ele geçirilen konuşmalarla bu işin TAK tarafından yapıldığı açıktı. Daha olayın dumanları tüterken, bombaların dumanları çıkarken, uluslararası bir haber ajansının bu meseleyi PKK'nın üzerinden alıp, PKK'nın yükünü hafifletme yolundaki çabalarını da anlamak mümkün değildir. Nasıl bir operasyonla karşı karşıya kaldığımız, siyasilerden gelen açıklamalarla da bu operasyonun PKK üzerinden nasıl alınarak, onların yükünün hafifletilmeye çalışıldığı aşikardır. Bu, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı operasyonun büyüklüğünü göstermek bakımından önemlidir."
"Böyle bir bildiriyi yazacak zemini bulamayacaklardı"
CHP'nin Parti Meclisi bildirgesine ilişkin soruya Kurtulmuş, "Neredeyse ölümün kıyısından dönmüş bir siyasi heyete, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, 'Bu örgütlerle işbirliği halinde hareket ediyorsunuz.' demek, haksızlıkların en büyüğü olsa gerek. Eğer 15 Temmuz akşamı bu hain çete mensupları kendi amaçlarına ulaşmış olsalardı, Cumhurbaşkanımız, belki bizler hayatta olmayacaktık ama Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlarımız da bilsinler ki onlar da böyle bir bildiriyi yazacak zemini bulamayacaklardı." yanıtını verdi.