Konya'da toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başika'daki Türk askerleri ve Musul operasyonu hakkında konuştu. Merkezi Irak hükümetinden gelen "Türk askeri topraklarımızdan çıksın"çağrısına yanıt veren Erdoğan, "Bizi Başika’ya davet eden sizsiniz. İbadi talebini bizzat kendisi yaptı. Kusura bakma, çekilemeyiz. Orada kardeşlerimiz, soydaşlarımız var. Koalisyon güçleri içinde olmakta kararlıyız. Koalisyon güçleri Türkiye’yi istemiyorsa B planımız, C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir, bunu böyle bilsinler. Biz kimsenin içişlerine karışmıyoruz. Biz sadece vatanımızın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye güvendeyse, bölgedeki herkes için umut vardır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmaları hakkında topu Meclis'e attı:
"Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre milletim başkanlığı istiyor. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Getirin milletin önüne, milletin dediği olsun. İstiyorum ki patinaj yapmayalım. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Sistem, Cumhurbaşkanlığını vesayet altına alıyor. Siyaset kurumunun yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda inisiyatif alması partilerimizi zayıflatmaz, tam tersine güç kazandırır."
Erdoğan, Batı'yı PKK'nın Suriye kolu PYD'ye desteğinden dolayı eleştirdi:
"Koalisyon güçleri şu anda bizimle beraber hareket ediyor. Koalisyon güçleri niçin PYD ile, YPG ile hareket ediyor? İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz. 63 ülke var koalisyonun içinde. NATO ülkeleri var, bunların terör örgütüyle beraber olmasını anlayamıyoruz.
Biz PYD ve YPG’ye silah desteğini vermeye devam edeceğiz diyorlar. ABD’deki seçim kampanyasında diyorlar. Yazıklar olsun! Senin NATO’da ortağın PYD mi, YPG mi, Türkiye mi? Eğer Türkiye’yse bizimle masaya oturacaksınız.
Terör örgütlerini maşa olarak kullanarak üzerimize gelenler bilsinler ki bu maşalar eninde sonunda kendilerini de yakacak. Bu bir tehdit değil, sadece bir ikazdır."
Cumhurbaşkanı, darbe girişimi ve Gülen örgütü hakkında da konuştu:
"Bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz'dan sonra gerçek anlamda pişmanlık duyan pek az kişi olduğunu görüyoruz. Ne diyordum ben meydanlarda, 'Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet.' Aynen böyle oldu mu? Oldu. Ama bir şey daha diyordum, neydi o? 'İnlerine gireceğiz.' Girdik mi? Ama daha bitmedi, daha devam ediyoruz. Kaçacak delik arayacaklar. Şimdi yeni uygulamalar geliyor. Bu yeni uygulamaların adımlarını da atacağız, fazla sürmez. Şöyle birkaç hafta içerisinde bunları da göreceksiniz. Eğer bu milletin evladı olduklarını kabul ediyorlarsa, gereğini yapacaklar. Eğer bu milletin evladı değillerse gereğini biz yapacağız
Cezaevlerindeki işkence iddiaları fiilen yalandır. Diğer mahkûmlar hangi şartlarda cezaevinde kalıyorlarsa onlar da aynı şartlarda barındırılıyor. Darbe girişimine maruz kalmamıza rağmen, devletimizin ve milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir hadiseye meydan vermeden bu süreci yürüttük, yürütüyoruz."
Kaynak: Al Jazeera ve AA